Sinüzit Ameliyatı (Endoskopik Sinüs Cerrahisi) -Sinüsleri çok sık iltihaplanan, defalarca ve uzun süreli tedaviler yapılmasına rağmen düzelmeyen hastalar, sinüzit ameliyatına adaydırlar.
Burada daha önce “sizde sinüzit var” denilmiş herkese ameliyat gerekmediğini vurgulamak gerekir. Diğer yandan sinüzit ameliyatı kararında, nadir bazı komplike durumlar hariç, acele etmeye de gerek yoktur. Öncesinde uygulanabilecek bazı tedaviler sinüzit hastalığını ameliyatsız da çözebileceği gibi, gerekli olabilecek ameliyatın kapsamını ve risklerini de azaltabilir.
Hekim, sinüzit ameliyatı kararını verebilmesi için, hastanın kliniğine her yönden hakim olması çok önemlidir. Sadece bir filmle veya bir defa muayene etmekle sinüzit ameliyatı kararı vermek yanıltıcı olabilir. Ancak doğru teşhis ve takiplere dayanarak ameliyat kararı verilmiş ise, doğru teknikle yapılan ameliyat olumlu sonuç verir.
Sinüzit hastaların hepsinde tipik belirtiler olmayabilir. Bazen geniz akıntısı tek şikayet olabilir. Ancak iltihaplı dönemde genellikle sarı-yeşil burun ve geniz akıntısı yanında burun tıkanıklığı, baş ve yüz ağrısı da olabilir. Sinüzite yol açabilecek burun içi nedenleri endoskopik muayenemizde teşhis edebiliyoruz. Kullandığımız ince endoskoplarla sinüs kanallarının açıldığı bölgeleri ve buraları engelleyen bozuklukları görüyoruz. Tekrar tekrar sinüzit tedavisi almasına rağmen fayda görmeyen sinüzit hastalarında, Bilgisayarlı Tomografi ile burun ve sinüslerin haritasını çıkartıp, buna göre operasyon planı yapıyoruz. Sinüzit tedavisi için ameliyat çok teknik bir konudur; endoskopik deneyim, sinüs bilgisi ve hassas çalışma gerektirir. Ameliyat buna göre yapıldığında, eğer hastada genetik/kalıtsal bir bozukluk yoksa, hastanın sinüzitinin tekrarlama olasılığı yok denecek kadar azdır.
Sinüzit hastalığı ilaçlarla tedavi edilemediğinde sinüzit ameliyatı gerekli olabilir. Eğer sinüzite bağlı bir komplikasyon yoksa, akut iltihaplı dönemde ameliyatı yapılmaz. Mukoza örtüsünün yatıştığı, kan dolaşımının azaldığı, olabilecek en sağlıklı dönemde sinüzit ameliyatı yapılmalıdır. Bu dönemde yapılan sinüzit ameliyatlarında kanama riski düşer, şişmelerin azalmasıyla da daha geniş ve temiz bir çalışma alanı sağlanmış olur. Bu şekilde yapılan ameliyatın başarısı da yükselir. Polipli sinüziti olan hastalarda da en doğru zaman kortizonlu ilaçlar ve spreylerle poliplerin olabildiğince geriletildiği zamandır.
Sinüzit ameliyatı çok hassas ve teknik bir ameliyattır. Sinüs boşluklarını ve kanallarını oluşturan kemikler neredeyse kağıt inceliğindedir. Endoskopik sinüzit ameliyatı sinüslerin işleyişini yeniden sağlayacak şekilde bu incecik dokuların temizlenmesi demektir. Endoskopik görüş altında çok hassas araçlarla yapılan teknik bir operasyondur. Shaver adı verilen dokuları traşlamaya yarayan ince araçlar, konkaları küçültmek için Holmium Yag laser ve ileri kafa tabanı müdahalelerinde navigasyon sistemleri sinüzit ameliyatı sırasında başvurabileceğimiz teknolojik gereksinimlerdir. Ancak araç seçiminde ve ameliyatın gerçekleştirilmesinde deneyim ve güncel sinüs bilgisi esastır; bu şekilde yapılan endoskopik sinüzit ameliyatlarının riski yok denecek kadar düşüktür, başarısı yüksektir. Ameliyat genel anestezi altında yapılır. Süresi çalışılacak sinüslerin çeşitliliğine göre 45 dakika-1,5 saat arasında değişir. Ameliyat bitiminde küçük süngersi veya günümüzde tercih ettiğimiz eriyebilen tamponlar konulur. Bunlar hasta için konforlu uygulamalardır. Genellikle hasta operasyon gecesini hastanede geçirir ve ertesi gün taburcu edilir. Ameliyat sonrası 1 hafta-2 ay hastanın pansumanlarına ve kontrollerine düzenli olarak gelmesi gereklidir.
Ameliyat sonrası nelere dikkat etmelidir?
Ameliyat sonrasında hastanın istirahat etmesi ve fazla ziyaretçi kabul edilmemesi gereklidir. Erken dönemde belinden hafif (20 derece) doğrultularak yatmalıdır. Operasyon gecesini hastanede geçirmek yeterlidir, ertesi sabah taburcu olunabilir. Taburcu olduktan sonra sürekli yatmak gerekmez ancak ağır kaldırma ve merdiven çıkma gibi efor gerektiren hareketlerden kaçınmak gerekir. Zira bunlar tansiyonu yükselterek sızıntılara neden olabilir. Aynı nedenle hasta sümkürmemeli ve eğilmemelidir. Operasyon bölgesinde iltihaplanmayı önlemek için koruyucu olarak antibiyotik kullanılabilir. Ağrı genellikle olmaz, olursa sıklıkla tampona bağlı künt, sinsi bir ağrı olur ve sıklıkla parasetamol içeren basit ağrı kesiciler yeterlidir. Yine burnu rahatlatmak ve temizlemek için tuzlu su spreyleri kullanılabilir. Hasta asla sigara içmemeli ve dumana maruz kalmamalıdır. Hastayı operasyon sonrası 3., 7. ve 14. günlerde kontrol etmeyi ve ilk iki ay takip etmeyi tercih ediyoruz. Yurt dışından gelen hastalarımıza yönelik, sinüzit çeşidine göre, sıkmayacak bir takip programı uyarlayabiliyoruz.
Bu konu başlıkları ilginizi çekebilir